“Dolaşmayın lan buralarda validenizi severim!”
Cümlesinin İngilizce çevirisi lazım bize!
Çok delikanlıyız biz.
Çok atarlıyız , çok asabiyiz.
Giderliyiz,
Sinir içindeyiz.
Tüm memleketçe böyleyiz.
Yeminle doğru söylüyorum.
Evimi ateşler sarsın, bilgisayarım patlasın çorabım kaçsın ki yalan söylemiyorum.
Sizi yanlış bir tespit ile oyalamıyorum.
Dürbün ile bakın çevrenize, dikkatli izleyin haberleri, ciddiyet ile okuyun gazeteleri, göreceksiniz...
Haksızlığa uğramış birilerinin hakkını ararken kapıldığı “Ayıplanmayacak” haklı öfkesi değil anlatmaya çalıştığım hikayelerin hiçbiri.
Racon kesmiyoruz, kafa kesiyoruz saldırganlığında tüm yurdun geneli.
Ve bence,
“İmam gaz çıkarınca cemaatin bağırsağı” halimizin temel sebebi.
“Zorbalık, aymazlık, yan yatmışlık, çamura batmışlık, suçu marifet sanmışlık”
Gidişatımızın en belirgin kara deliği...
Suçluyu kahraman mağduru suçlu yaparken, suçlu alkışlarla yaşarken,
Milletin kafa kesmesini normal bulmayanınız var mı?
Varsa parmak kaldırsın ve rica ederim bana da anlatsın.
Kötünün, haksızın, ipsiz sapsız , akılsızın,
Rol model alındığı kalabalık sayesinde,
Ne mahallede huzur kaldı,
Ne iş yerlerinde.
Ne tarlada,
Ne bahçelerde,
Ne de çekirdek diye tabir ettiğimiz ailelerde.
Bırakın onu bunu,
Konu komşu kalmadı yüzüne bakacağımız.
Şekerimiz bitse alacağımız.
( Hoş zaten şekerimiz de kalmadı ya)
Yalnızlaştırıldık anlayacağınız.
Anladınız di mi ne anlattığımı?
Anladınız anladınız...
Zaten anlamadıysanız da,
Ne mutlu size,
Bu duyarsızlıkta kalın öyle.
Biraz daha kapatın gözünüzü,
Yatın...
Ama Nur içinde yatın,
Kapiş?