Rahat nasıl batar acaba diye hiç düşündünüz mü?
Niye batar? Nereye batar?
Hiç gün yüzü görmediğimizden biz bu soruya asla doğru yanıtı veremeyiz arkadaşlar.
Bu soruyu Norveçli arkadaşlara sormak lazım.
Soralım ki bir uyduruk diş fırçası ile kafayı bu kadar kırmalarının altındaki öz duyguyu bize açıklasınlar.
İpsiz sapsız bir el kremi için gösterdikleri azmin altında ellerine verdikleri bu anlamsız değeri ben anlamakta ciddi güçlük çekiyorum!
Peki, biz ne yapalım?
Biz de kafayı korumak İÇİN krem mi kullanalım?
Sıyırmanın sınırında yaşıyoruz.
Gözün gördüğüne gönül kafa atıyor bizim memlekette.
Haksızlıktan tüp taktıracağım yarattığı havasızlık sebebi ile.
Acı çekmekten acı çekeni izlemekten ve her defasında aynı şiddette üzülmekten yorgunuz.
Saçma seçme demeçlerle,
Zekamızla maytap geçenlerle,
Kula kulluk edenlerden solgunuz,
Hırsıza alkıştan, şakşakçıya verilen rütbeden,
Hainlerin çenesinden durgunuz.
Siz biz diye bizi ayırandan,
Bu gün dediğini yarın yalanlayandan,
Yarın bu gemiyi ilk terk edecek olanlardan mağduruz.
Ama olsun ya,
Bahar geldi ya...
Bende diş macunu düşüneceğim ara ara...
Benim de hakkım değil mi ya?
Haksızlığın askeri olan kardeşlere de selam ola!
Siz devam edin mızıkçılığa,
Ama unutmayın,
Biz çok antrenmanlıyız mutsuzluğa,
Şşşşşş
Çıkışa gelin çıkışa!