Biliyor musunuz, en parlak ruh biziz. Bunu anladığımızda içimizi büyük bir sevinç kaplayacak. Ne kadar onurlu yaratılmışlar olduğumuzu görmeliyiz. Dünya onurlu bir duruş sergilerken aynı durumu üzerinde yaşayanlara da bahşetmiştir. Kollarını açarak bu onur limanına davet ediyor. Bu davete katılmamız, tam olarak her birimiz birer şef olduğumuz içindir. BİZ ŞEFİZ. Dünya üzerinde yaşayan ve insanlık yolunu seçmiş, herkesle yolculuk yapmayı üstlenmiş muhteşem varlıklarız. Dünya üzerindeki birçok ruh muhteşem yolculuğu yapmaya henüz hazır olmayabilir. Bu durumda tek ceza zamandır. Dünyanın insan olmak yolunda konukseverliğine karşılık vermek istemeyenler, şans kapılarını kapatmış oluyorlar. Zaman kaybı bütün değerlerin kaybolması demektir. Tekrarı yok.
Dünya, varlığını sürdürebilmek için, insanların sevgi, saygı, dostluk, güven, empati, şefkat, zerafet, incelik, sabır, gibi dengelere sahip olması gerekli. Her bir kişi kendine düşeni şimdi yapar ve insanlığa giden yolda kendi gücüne sahip çıkarsa, o zaman Dünya için bu süreç daha az acı verici olur.
İşlem basittir;
Her birimizin üzerinde çalışacağımız dört kaynak vardır. Bunlar bizim düşüncelerimiz, sözlerimiz, duygularımız ve eylemlerimizdir. Yapmamız gereken şey, bu kaynakların her birinin gücünün farkında olmamız. Biz insanlar olarak, bu alanların her biri üzerinde hakimiyet kurmaya başlamalıyız. Zamanımızın ve dört kaynağımızın harcanmasına izin vermeyelim. Çevremizdeki olumsuzlukların dünyanın merkezinden gelen değerli enerjimizi tüketmesine izin vermeyelim. Zihnimizi başıboş gezen bir duruma getirmeyelim. Biz kendi tapınağımız ve bilincimizin üstadı ve efendisiyiz. Fiziksel ve ruhsal arınma için gerekli bütün malzeme yeryüzünde var. Hayvanat (hayvanlar alemi), Nebadat (bitkiler alemi) ve Beşeriyat (biz beşerler alemi). Beşer geldik ama insan olarak gidelim.
Dünya bizleri onurlandırırken, bizlerden onurlu olmamızı ister. İnsan olmak yüksek bilinç halidir, farkındalıktır, İlahi Aşk boyutudur.
İNSAN OLMAYA GELDİK
Sevgiler