Günümüzde, sosyal iletişim bilgilerinin güvenilir ve geçerli olup olmadığını görmenin pek çok yolu vardır. Sözde ve özde ilişkilerin sonuçları, bizim için neyin yada kimin ne kadar güvenilir olup olmadığını gösterir. Yaşadığımız iletişim biçimi insanların iç dünyaları ve davranışlarına dair ne varsa dışa yansıması ile olan sonuçtur. Karşıdan ne alırsak onu sunarız. Karşıdaki kişinin veya toplumun bize göstermiş olduğu tavır kendisine neyi hediye etmemiz gerektiği konusunda kılavuzdur. Birlikte güvenle çıkılan yol, gönül gönüle, göz göze, diz dize, omuz omuza, yürek yüreğe, kalp kalbe sefa ile alınan yol, yoldur. Sadece gönül gözüyle ölçülür.
Günlük hayatın parçası olan pek çok olay gönül gözüyle güzel bakabilmenin alanına girer. Bu alanda hafızanın önemi tecrübeler önümüze geldikçe anlaşılıyor. Biriktirdiğimiz kayıtlar, yaratıcılık, kişilik, önyargı, zeka, liderlik, empati, maddiyatçılık, mutluluk, kadercilik, nezaket, özgüven, dikkat, korku, ahlak ve sevgi hafızanın sürekli çalıştırdığı kayıtlardan yalnızca birkaçıdır. Bu kavramların ortak özelliği fiziksel tanımları olmayan soyut kavramlar olmaları. Söz gelimi zekayı cetvelle ölçemeyiz, mutluluğu terzide tartamayız. Zeka, mutluluk, zarafet karşımıza pek çok farklı durumla çıkar. Tek bir mutlak tanımdan söz edemeyiz. Madem bu kavramları hacim ölçer gibi ölçemiyoruz, ölçmemiz şart mı? Kim bilir belki de ölçüp biçerek ilgilendiğimiz kavramların hayati anlamı vardır. Burada deneyimler ve hafıza devreye girip geçmişteki kayıtları bize sunacak kişi yada olaylarla ilgili net bilgiler serecek önümüze. İşte şimdi başka bilgilerle şekillendirme gücü kazandığımızı görebiliriz. Nasıl mı? Şöyle; diz dize oturup dertleştiğimiz, omuz omuza yürüdüğümüz, sırt sırta güç aldığımız, gönül gönüle yandığımız, yürek yüreğe coşkuyla kucaklaştığımız dostlarımızın değerini asla ölçemeyiz asla ve her daim hatırlarız. Göze göz dişe diş, bilinen hınç alma sözleridir. Göz göze gelmek yürekten gelen ne varsa sunmak demek. Duyguların dışa yansıması göz bebeklerindedir. Göz göze gelmekten korkmayan ve sağlamca el sıkan insanlar güvenilir diye bilinir. Sana ve kendime güveniyorum duygularını anlatma biçimi. Şimdi bu duyguları anlatma, elektrik almak enerjisi tutmak şeklinde ölçümleniyor. Oysa bu soyut kavramlar sadece gönül gözüyle ölçülür.