Motive olmak, bir şeyi yapma ve başarma isteğinin meydana getirdiği içten gelen itici kuvvet, yüksek arzulara tırmandırmak, yüreklendirmek için kullandığımız sözcük. Basit bir kelime ama hayatı şekillendirmek ya da arzuları gerçekleştirmek için çok büyük değer.
Kişinin yapmak istediklerinin arkasında bulunan “GÜDÜ” adı verilen güçtür. Motivasyon, hedeflere ulaşabilmek için davranışa güç, kuvvet ve enerji sağlayan yapının içindeki ve çevredeki güçlerdir de diyebiliriz.
Harekete geçmek için davranış, düşünce ve karar mekanizmasının etkili bir biçimde çalışmasıdır. Hedeflere ulaşabilmek için başlangıçları, korkmadan hedefe doğru sevk etmek ve bir üst seviyeye çıkarmaktır.
Ulaşmayı istediğimiz ve bu yolda karar verdiğimiz her şey bize aittir. Sonunda ulaşmak istediğimiz hedeflere giden yol uzun olabilir. Bu uzun yolda sorunlarla karşılaşabiliriz. Sorunlar karşısındaki güçlü duruşumuz bizim bilgeliğimizi ve cesaretimizi gösterir. Çünkü hedefler kişinin cesaretine göre büyük ya da küçüktür. İnanarak yola çıkmak başarıyı getirir.
Ulaşmayı istediğimiz şeyler için nedenler olmalı, işte o zaman her şeyi yapabiliriz. Zor hedefler belirleyerek yola çıkıyorsak, basitten başlayıp sabırla yol almalıyız. Sabır bilgeliktendir. Yolun sonu mutluluktur. Zaman zaman yalnızlık hissine kapılırız. Bir yol gösterene ihtiyaç duyarız ama hayat yolunda yalnız yürümek zorundayız. Demek ki kararlarımız da motivasyon kadar önemli. Yolun başında doğru kararlar aldığımızda yolun sonunda hayat bizi ödüllendirecektir. Karşılaştığımız her sorun belki de sorun değildir içinde bir ödül saklıyor olabilir.
Hemen şimdi zaman kaybetmeden ne istiyorsak harekete geçmeli yolumuza bakmalıyız .
Epiktetos ne demiş; İlk önce kendine ne olacağını sor; sonra ne yapmak gerekiyorsa yap.
UMUT ETMENİN GÜCÜNÜ DE HATIRLAYALIM
Umudun gerçekliğini hatırlamak isteklerin, gereksinimlerin ve güdülerin sonucudur.
- Sağlıklı plan yapabilmek, ayrıntılara dikkat etmek ve kararlılık becerisiyle yola çıkmaktır.
- Umutsuzca yola çıkmak kişiyi çok geçmeden durgunlaştırır, canlılıktan yoksunlaştırır ve saplantılı tavırlar sergilemesine sebep olur. Bu durumda değişim yeni yollar açacaktır. Umutsuzluğu bırakıp değişimi benimsemek canlılığa yol açacaktır.
- Değişimin alternafi durgunluktur, umutsuzluk halidir diye düşünürüm. Kişi yeniden yapılanmayla kendisini daha iyi hisseder ve ne yapması gerektiğiyle ilgili geçmiş yaşamlardan taşıdığı katı fikirlerden uzaklaşır. Çünkü geçmişteki olumsuz deneyimler çok ağır yüktür. Herkes geçmiş yaşamlarının yüklerini beraberinde getirir. Bu yükler de hayatı olması gerektiğinden daha zor bir hale getirir.
- Umudun gerçekliğini hatırlayıp, yaşamın enerjisine açık olmak ruhu hafifletir, iyi hissettirir.
- Kişinin amaçları hedefi belirlemesiyle başlar. Göreve ya da önündeki hedefe görüşü genişleterek yaklaşılmalı. O zaman uğraş daha çekici ve eğlenceli olur. Kişi ne istediğini, ne yaptığını idrak ettiğinde, şöyle bir durup derin nefes alıp, görüşünü nasıl geliştirebileceğine bakıp ve kişi kendi için ne güzel şeyler istediğini bunun için yola çıktığını görebilir. İşte şimdi umut kapıları açılmıştır.
- Umut kişinin kendisidir.
- Umudun gerçekliğini idrak etmek hedefe ulaşmak için güç verir.
Güzel hedeflere sıkı motivasyon ve güçlü umutlarla ulaşılır.