Kendi enerjimiz, doğrultucu, düzeltici olmalıdır. Vicdan tecrübeyi havuç yerine sopayla öğretir. Son birkaç yıldır iletişimde sıkıntılı bir dönemdi. Sopayı yedik mi kafamıza kafamıza? Evet yedik. Peki ders alabildik mi? Sanmam. Birbirimize nasıl bağlanıp, nasıl ders almamız gerektiğini öğrenmeliyiz. Bir doktorun bile doktora gitmeye ve bir öğretmenin bile öğrenmeye ihtiyacı vardır. Kendi içimizle doğru ilişki kurmaya, yaşadıklarımızla kendimizi test etmeye sonuç olarak ders almaya ihtiyaç vardır. Bir senin gerçeğin var, bir benim gerçeğim var, bir de gerçek var. İşte tam burada tarafsız durma gereği oluşuyor. İletişimde ne kadar empati varsa o kadar doğruyu yakalamak durumu vardır. İşte tam burada zihin krallığından kalbin kraliçeliğine taşımak zarif düşünce yolunu açacaktır. Akıl hanesindeki öğretiler, güven hissini bulmakla ilgilidir diyebiliriz. Nerede ve kiminle kendinizi güvende hissediyorsanız; orası limanınızdır. Bazen olaylar ne iyidir ne de kötü. Düzeltilmesi gereken hatalar basitçe gün ışığına çıkar. İşte hemen kıskıvrak yakalayıp sorun yaratan ne varsa orada hemen şimdi çözülmeli. Yarına taşınırsa birikir çoğalır üstesinden gelmek zorlaşır.
Akıl mantık şuur süzgecinden geçmeli senin gerçeğin benim gerçeğim ve bir de asıl gerçek.
Sorunları kolay çözebilmek konusunda sonsuz güç diliyorum. Hayatın gerçekleri acı da olsa çözün. Çünkü çözüm bizde.
Sevgi ve güvenle kalın