Dolunay zamanları içte dışta ne varsa ortaya dökülen zamanlardır. Gökyüzünden yeryüzüne doğru güçlü bir ışıktır. Hayatımızdaki konulardan kaçmanın ve görmezden gelmenin mümkün olmadığı zamanlardır. En yumuşak hali bile her şeyi ortaya çıkarır. Böylesine güçlü ışık, dirençli karşı koymalar için sarsıcı olabilir.
Duygu ve düşüncelerimiz en saf haliyle bizi sarmalı. Hedefe giderken başka hiçbir şeyi görmeyip, aklıselim çözümlerle yol almalıyız. Yani, neye karşı hırs gösterirsek ve karanlığın içinde kaldığımızı düşünürsek veya hedeflerimizle kalbimiz aynı şeyi söylemiyorsa rahat olalım. Artık çözüm zamanı. Çözüm bizim istediğimiz şekilde ya da aklımızdaki gibi olmayabilir. Tam tersi gibi görünüyor da olabilir. İçimizdeki ses ''Sen yapman gerekenin en iyisini yap ve gerisini bırak'' diyor.
Kendimiz dışında gelişen konulara karşı ısrar etmenin hiç faydası yok. Hedefin doğru olduğundan yüzde yüz emin olsak bile bazen de kafamız karışacak. Kısacası sürece odaklanmalıyız, sonuca değil. Çünkü asıl lezzet süreçte. Sonuca odaklanmak da bir şeyi değiştirmeyeceği gibi içerideki hırsı daha da arttıracak. Burada duygular hisler biraz karışacak. Neyi isteyip istemediğimi bile bilmiyorum diyorsak, o da sürece dahil. Hiçbir şeye güvenmediğimizi, keyif almadığımızı bile düşünebiliriz. İşte böyle zamanlarda sevgi tam olarak bizim için gerçekten neyin önemli olduğunu fark ettirir. Sevgi girdiği alanı büyütür.
Hayatın içinde olayları, durumları, hisleri en ince ayrıntısına kadar gereksiz bir biçimde inceleriz. "Benim için gerçekten önemli olan nedir? "i bulmalıyız. Hayatı didik didik ederken, zihin ve kendimize olan güven duyguları baskın bir şekilde "Bırak artık bu kadar didiklemeyi, göreceğini gördün, anlayacağını anladın yeter artık teslim ol" diyor. Neyi bırakamıyoruz, neye sıkı sıkı tutunuyoruz? Bizim için olmazsa olmazlar neler? Tutunduğumuz şeyi savunmak için onlarca açıklamamız varsa, işte oralardan geliyor bizim sıkıntılarımız. En iyi kendimiz biliyoruz. Hayat gereksiz olaylar ve kişilerle, kendinizi oyalamayı bırakın diyor. Bırakmazsak canımız acıyacak tekrar, tekrar ve tekrar. Kendimizi serbest bırakalım. Ruhumuzu özgür bırakalım. Yorgun duygularımızı rahat bırakırsak, zihnimiz şaşırtan çözümleriyle yol gösterecektir.
Beklemeyince, ummayınca, vazgeçince hafifler hayatımız. İnanın kocaman bir yük kalkıp gidecektir üzerimizden. Kendi kendine kalınca, kimseden beklentin olmayınca, oluruna bırakınca hayat kolaylaşıyor. Kendini anlatmayı bıraktığında, insanları anlamaya çalışmadığında hayat hafifliyor. Gereksiz fedakârlıktan vazgeçip kendine döndüğünde hayat kolaylaşıyor. O kadar önemli olmuyor o zaman yok yere üzüldüklerin…
En iyi dostum Kendim.
Sevgiler