Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Gölbaşı, “Derin ve yüzeyel toplardamar yetmezliği” hakkında bilgiler verdi…
Yüzeyel toplardamar kaçaklarına bağlı varis saptanan hastaların %20’sinde derinlerde de kaçak saptanmıştır. Bu hastalarda yüzeyel toplardamara yönelik olarak yapılan tedavilerden sonra derinlerdeki kaçağın akibeti çeşitli araştırmalar ile değerlendirilmiştir.
Bacakta atardamarlarımızın getirdiği temiz kan doku ve organlar tarafından kullanıldıktan sonra oksijenini kaybetmiş olarak toplardamarlarımız aracılığı ile tekrar kalbe oradan da oksijenlenmek üzere akciğerlere gönderilir.
Bacakta kirli kanın %90’nını taşıyan kasların arasında seyreden derin toplardamarlar ve cilt altında kasların üzerinde seyreden yüzeyel toplardamarlar bulunmaktadır. Her iki toplardamar içerisinde de kanın yalnızca ileri gitmesini sağlayan ve geri kaçışını engelleyen kapakçıklar bulunmaktadır.
Derin toplardamarlar ile yüzeyel toplardamarlar kasık bölgesinde ve bacağın arka bölgesinde birleşirler. Varislerin ve venöz yetmezliğin en sık nedenini birleşme bölgelerindeki kapakçıkların kaçırması oluşturur. Bu hastalarda normalde yüzeyden derine olan akım tersine döner ve derinden yüzeye akmaya başlar. Buna bağlı olarak bacakta venöz yetmezlik bulguları olan; ağrı, şişlik, kramp, yanma, renkte koyulaşma gibi şikayetlerin yanı sıra ve varisler ortaya çıkar.
Venöz yetmezlik veya varislere yönelik olarak uygulanan cerrahi veya ablasyon (lazer, radyofrekans, yapıştırıcı) tedavinin temelini birleşme bölgesindeki kaçağın ortadan kaldırılması oluşturmaktadır.
Yüzeyel toplardamar kaçaklarına bağlı varis saptanan hastaların %20’sinde derinlerde de kaçak saptanmıştır. Bu hastalarda yüzeyel toplardamara yönelik olarak yapılan tedavilerden sonra derinlerdeki kaçağın akibeti çeşitli araştırmalar ile değerlendirilmiştir. Bu hastalar ile genel kanaat yüzeyel damarlardaki kaçağın ve varislerin ortadan kaldırıldıktan sonra derin toplardamar yetmezliğe bağlı hastalardaki şikayetlerin devam edeceği yönündedir. Halbuki yapılan çalışmalar bunun tam aksini gösterir nitelikte sonuçlar ortaya koymuştur.
Derin toplardamar yetersizliğin eşlik ettiği yüzeyel ven veya varislere yönelik tedavilerden sonra derin toplardamar kaçaklarının %94’ü tama yakın düzelme gösterdiği saptanmıştır. Araştırmalar, derin toplardamar kaçaklarının da yüzeyel kaçaklara bağlı olarak geliştiğini göstermiştir. Bununda en önemli nedeni olarak da, kasıktan veya bacak arkasındaki birleşme bölgelerinden derinden yüzeyel toplardamara kaçan kanın tekrar derine dönerek derin toplardamar yükünü artırmasından kaynaklandığı öne sürülmüştür. Yüzeyel kaçakların ortadan kaldırılması ile derin toplardamar volüm yükünün ve kaçakların azalma veya kaybolma eğilimi göstereceklerdir.
Bacaklarda gelişen kronik venöz yetersizliğin en önemli nedenini yüzeyel toplardamar kaçakları oluşturmaktadır. Derin toplardamarlara bağlı gelişen kronik venöz yetersizlikler ise derin toplardamar trombozu (pıhtı oluşumu) esnasında kapakçıkların harabiyeti sonucu gelişmektedir. Bu hastalarda ise derin toplardamarlar parsiyel veya tam tıkalı olmasına bağlı yüzeyel toplardamar akımı çok artış göstereceği için yüzeyel toplardamar kaçağı ve varisler gelişecektir. Bu kaçaklara ve varislere yönelik ablasyon veya cerrahi tedavi uygulanması hastanın şikayetlerini daha fazla artıracaktır. Bu hastalarda uygulanacak en iyi tedavi yaşam şeklinde düzenleme ve kompresyon çorabı olacaktır.