TÜRKİYE genelinde 2 bin 72 otelin başvurduğu ve 1221 otelin belgelendiği 'Güvenli Turizm Sertifikası' programı kapsamında, Türkiye'de ilk sırada yer alan Antalya'da, toplam 491 konaklama tesisi başvuru yaptı, 301 işletme belgelendi. Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Erkan Yağcı, "Antalya, bu sertifikada da bir numaralı destinasyon" dedi.
Pandemi sürecinde zor günlerin yaşandığı turizm sektöründe, Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde dünyada örnek bir uygulama olan Güvenli Turizm Sertifikası programının zorunlu hale getirilmesi sonrasında başvurular da arttı. 22 Temmuz itibarıyla Türkiye genelinde toplam 2 bin 72 konaklama tesisi belge için başvuruda bulundu. Akreditasyon kuruluşları tarafından yapılan denetimler neticesinde 1221 otele 'Güvenli Turizm Sertifikası' verildi. 851 otelin başvuru değerlendirme süreci ise devam ediyor. Başvuruların 1572'sini Kültür ve Turizm Bakanlığı belgeli, 500'ünü ise belediye belgeli oteller oluşturuyor. Sertifika alan otellerin 955'i Kültür ve Turizm Bakanlığı belgeli, 266'sı ise belediye belgeli otellerden oluşuyor.
ANTALYA, MUĞLA VE İSTANBUL
Güvenli Turizm Sertifikası için hem başvuru hem de belge verilen otel sayıları bakımından Antalya, Türkiye'de ilk sırada yer aldı. Antalya'da 22 Temmuz itibarıyla toplam 491 otel başvururken, 301'i belge almayı başardı. Antalya'da sertifika alan otellerin 227'si bakanlık, 74'ü belediye belgeli. Türkiye'de en çok sertifika verilen ikinci il ise Muğla. Toplam 290 başvurudan 178'ine sertifika verildi. Muğla'da sertifika alan otellerin 127'si bakanlık, 51'i belediye belgeli oteller. Üçüncü sıradaki İstanbul'da ise 252 başvurudan, 124'ü bakanlık, 21'i belediye belgeli olmak üzere 145 otele sertifika verildi.
KURALLARA TAVİZSİZ UYULMASI GEREKİYOR
Türkiye'de tüm dinamiklerle el ele verilerek, bu mücadelenin kazanılacağına işaret eden AKTOB Başkanı Erkan Yağcı, "Covid- 19 pandemisine karşı mücadelemiz sürerken, sektörümüz zor bir süreçten geçiyor. Bu başarı için ülke genelinde olduğu gibi turizmde de kurallara tavizsiz uyulması gerekiyor. Belirlenen düzenlemelere de aynen devam edilmesi gerekiyor. İngiltere'den uçuşlar başladı, iç pazar hareketlendi ve Rusya'dan haber bekleniyor. Sıkıntılı bir dönemden sonra bunlar turizmle ilgili sevindirici gelişmeler. Almanya ve Avrupa Birliği'nin, seyahat uyarısı kararını yakın zamanda objektif zeminde alınacağını ümit ediyoruz" dedi.
PERSONELE EĞİTİM
Güvenli Turizm Sertifikasyon sistemi düzenlemelerinin bu dönemde çok önemli olduğunu belirten Yağcı, "İspanya ve Yunanistan'da yaşananları görerek, önlemlerimizi tavizsiz uygulamalıyız. Ayrıca, Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde yönetilen Güvenli Turizm Sertifikası, konukların beklentilerini karşılamak ve tüm süreci yönetmek amacıyla, turizm çalışanlarına eğitimler sunulmakta. Aynı zamanda hijyen konusunda etkin çalışmalar yapılmakta, dezenfeksiyon ve sosyal mesafe, Covid-19 bulaşma riskini azaltmak için uygun gıda hijyeni ve güvenliği uygulamalarını ve süreçlerini tamamlamaktadır" diye konuştu.
YURT DIŞINDAKİ TÜRK VATANDAŞLARINA ÇAĞRI
Bu dönemde, yurt dışında yaşayan vatandaşların, tatillerini Türkiye'de yapmalarının önemli olacağını da söyleyen Yağcı, şöyle dedi:
"Almanya'da yaşayan 3 milyonu aşkın vatandaşımız başta olmak üzere, yurt dışında bulunan 8 milyondan fazla yurttaşımızın, rahatlıkla tatillerini ülkemizde geçirmeleri imkanını oluşturmalıyız. Tatillerini Antalya'da, Türkiye'de geçirmeleri için en uygun koşulları oluşturuyoruz. Bu nedenle özellikle Almanya başta olmak üzeri AB ülkeleri bu kapsamda seyahat uyarılarını kaldırıp, bu tatil olanağının sağlanması son derece önemlidir. Böyle özel bir senede özellikle vatandaşlarımızın ülkemizde ve Antalya'da tatil yapmaları anlamlıdır."
DESTEKLER 2020 BOYUNCA DEVAM ETMELİ
Almanya'nın kararının siyasi ve ekonomik zeminden bağımsız, turizm anlamında değerlendirilmesi gerektiğini de belirten Yağcı, "Seyahat özgürlüklerini ve Türkiye'nin bu dönemde yaptığı çalışmaları göz önüne alarak uyarısını kaldırmasını ümit ediyoruz. Bu yıl turizm sezonunda önceliğimiz, işletmelerimizi açık tutmak, ticari faaliyetimize devam etmektir. Bunları yaparken de dikkatimiz, fiyat dengesi, kalite unsuru ve özellikle Güvenli Turizm Sertifikasyon sistemi kriterlerini tavizsiz uygulamak olmalıdır. Özellikle sektöre verilecek destekler, nakit akışı imkanları, kredi destekleri, istihdam destekleri 2020 yılı boyunca devam etmelidir" dedi.
Pandemi sürecinde zor günlerin yaşandığı turizm sektöründe, Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde dünyada örnek bir uygulama olan Güvenli Turizm Sertifikası programının zorunlu hale getirilmesi sonrasında başvurular da arttı. 22 Temmuz itibarıyla Türkiye genelinde toplam 2 bin 72 konaklama tesisi belge için başvuruda bulundu. Akreditasyon kuruluşları tarafından yapılan denetimler neticesinde 1221 otele 'Güvenli Turizm Sertifikası' verildi. 851 otelin başvuru değerlendirme süreci ise devam ediyor. Başvuruların 1572'sini Kültür ve Turizm Bakanlığı belgeli, 500'ünü ise belediye belgeli oteller oluşturuyor. Sertifika alan otellerin 955'i Kültür ve Turizm Bakanlığı belgeli, 266'sı ise belediye belgeli otellerden oluşuyor.
ANTALYA, MUĞLA VE İSTANBUL
Güvenli Turizm Sertifikası için hem başvuru hem de belge verilen otel sayıları bakımından Antalya, Türkiye'de ilk sırada yer aldı. Antalya'da 22 Temmuz itibarıyla toplam 491 otel başvururken, 301'i belge almayı başardı. Antalya'da sertifika alan otellerin 227'si bakanlık, 74'ü belediye belgeli. Türkiye'de en çok sertifika verilen ikinci il ise Muğla. Toplam 290 başvurudan 178'ine sertifika verildi. Muğla'da sertifika alan otellerin 127'si bakanlık, 51'i belediye belgeli oteller. Üçüncü sıradaki İstanbul'da ise 252 başvurudan, 124'ü bakanlık, 21'i belediye belgeli olmak üzere 145 otele sertifika verildi.
KURALLARA TAVİZSİZ UYULMASI GEREKİYOR
Türkiye'de tüm dinamiklerle el ele verilerek, bu mücadelenin kazanılacağına işaret eden AKTOB Başkanı Erkan Yağcı, "Covid- 19 pandemisine karşı mücadelemiz sürerken, sektörümüz zor bir süreçten geçiyor. Bu başarı için ülke genelinde olduğu gibi turizmde de kurallara tavizsiz uyulması gerekiyor. Belirlenen düzenlemelere de aynen devam edilmesi gerekiyor. İngiltere'den uçuşlar başladı, iç pazar hareketlendi ve Rusya'dan haber bekleniyor. Sıkıntılı bir dönemden sonra bunlar turizmle ilgili sevindirici gelişmeler. Almanya ve Avrupa Birliği'nin, seyahat uyarısı kararını yakın zamanda objektif zeminde alınacağını ümit ediyoruz" dedi.
PERSONELE EĞİTİM
Güvenli Turizm Sertifikasyon sistemi düzenlemelerinin bu dönemde çok önemli olduğunu belirten Yağcı, "İspanya ve Yunanistan'da yaşananları görerek, önlemlerimizi tavizsiz uygulamalıyız. Ayrıca, Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde yönetilen Güvenli Turizm Sertifikası, konukların beklentilerini karşılamak ve tüm süreci yönetmek amacıyla, turizm çalışanlarına eğitimler sunulmakta. Aynı zamanda hijyen konusunda etkin çalışmalar yapılmakta, dezenfeksiyon ve sosyal mesafe, Covid-19 bulaşma riskini azaltmak için uygun gıda hijyeni ve güvenliği uygulamalarını ve süreçlerini tamamlamaktadır" diye konuştu.
YURT DIŞINDAKİ TÜRK VATANDAŞLARINA ÇAĞRI
Bu dönemde, yurt dışında yaşayan vatandaşların, tatillerini Türkiye'de yapmalarının önemli olacağını da söyleyen Yağcı, şöyle dedi:
"Almanya'da yaşayan 3 milyonu aşkın vatandaşımız başta olmak üzere, yurt dışında bulunan 8 milyondan fazla yurttaşımızın, rahatlıkla tatillerini ülkemizde geçirmeleri imkanını oluşturmalıyız. Tatillerini Antalya'da, Türkiye'de geçirmeleri için en uygun koşulları oluşturuyoruz. Bu nedenle özellikle Almanya başta olmak üzeri AB ülkeleri bu kapsamda seyahat uyarılarını kaldırıp, bu tatil olanağının sağlanması son derece önemlidir. Böyle özel bir senede özellikle vatandaşlarımızın ülkemizde ve Antalya'da tatil yapmaları anlamlıdır."
DESTEKLER 2020 BOYUNCA DEVAM ETMELİ
Almanya'nın kararının siyasi ve ekonomik zeminden bağımsız, turizm anlamında değerlendirilmesi gerektiğini de belirten Yağcı, "Seyahat özgürlüklerini ve Türkiye'nin bu dönemde yaptığı çalışmaları göz önüne alarak uyarısını kaldırmasını ümit ediyoruz. Bu yıl turizm sezonunda önceliğimiz, işletmelerimizi açık tutmak, ticari faaliyetimize devam etmektir. Bunları yaparken de dikkatimiz, fiyat dengesi, kalite unsuru ve özellikle Güvenli Turizm Sertifikasyon sistemi kriterlerini tavizsiz uygulamak olmalıdır. Özellikle sektöre verilecek destekler, nakit akışı imkanları, kredi destekleri, istihdam destekleri 2020 yılı boyunca devam etmelidir" dedi.