21-24 Kasım tarihleri arasında Expo 2016 Antalya Kongre Merkezi'nde düzenlenen buluşmaya, Türkiye'den ve yurtdışından çok sayıda gastronomi uzmanı ve öğrenci katılıyor. Dört gün boyunca hem uluslararası düzeyde yarışmalar hem de gastronomi dünyasına ilişkin sempozyum ve konferansların düzenleneceği fuarı, Antalya Valisi Münir Karaloğlu da ziyaret etti. Yemek yarışmalarında jüriyle birlikte tadım yapan Vali Karaloğlu, stantları da gezdi.
Artık yeme-içme kültürünün dünyada çok önemli bir trend olduğunu belirten Vali Karaloğlu, bütün ülkelerin kendi kültürlerinin ana taşıyıcı unsurlarından bir tanesi olan yeme-içme kültürünü diğer ülkelere ihraç etmenin derdinde olduğunu söyledi. Yeme-içme kültürü bakımından dünyada en zengin coğrafyada olduğumuza işaret eden Karaloğlu, “Anadolu coğrafyası binlerce yıldır, yüzlerce medeniyete ev sahipliği yapmış. Her medeniyetin yeme-içme kültürü olarak bu topraklara miras bıraktığı gelenekler var. Biz şu anda bu toprakların sahibiyiz ve bırakılan bütün yeme-içme kültürlerinin de mirasçısıyız. Biz hepsini bugün miks ederek kullanıyoruz. Bir taraftan Orta Asya'dan taşıdığımız yeme-içme alışkanlıklarımız var, bir taraftan gelip bulduğumuz alışkanlıklar var. Onun için bizim mutfağımız dünyanın en zengin mutfağı" diye konuştu.
Dünyanın en zengin mutfağına sahip olmamıza rağmen bunu daha ürüne dönüştürüp, pazara çıkaramadığımızı dile getiren Karaloğlu, “Döner, kebap, baklava, yoğurt gibi birkaç ürünümüz dışında çok fazla markamızla gastronomi dünyasında yokuz, dünya mutfağında yokuz. Bu ve benzeri etkinliklerle kendi yeme-içme kültürümüzü ürüne dönüştürüp dünyaya pazarlamamız lazım. Yeme-içme kültürümüz üzerinden artık para kazanmayı da öğrenmemiz lazım" dedi.
İnsanların sadece yeme içme kültürümüzü görmek, lezzetlerimizi tatmak için Anadolu'ya, Türkiye'ye gelmesi gerektiğini belirten Karaloğlu, "İşte bunun yolu da bu ve benzeri etkinlikler. Antalya da Akdeniz'in çok önemli bir destinasyonu. Yeme içme kültürü bakımından Akdeniz çok zengin. Antalya bunun hepsini barındırıyor. Girit'ten, Rodos'tan, Anadolu'nun her coğrafyasından gelen insanlar kendi yeme-içme kültürünü buraya taşıdığı için Antalya'da Türkiye'nin yeme-içme fotoğrafı, harmonisi var. Bunu paketleyip pazarlamamız gerekiyor" diye konuştu.
Gastro Antalya'nın düzenleyicisi Karma Etkinlik Yönetimi sahibi Savaş Yalaz, bu sene ilki yapılan Gastro Antalya'nın, gastronominin yıldızlarının buluşmasını sağladığını söyledi. Yalaz, “Bir salonumuzda uluslararası 800 yarışmacının akredite olduğu bir organizasyon, diğer salonda da akademik oturumlar gerçekleşecek. Bu senenin teması narenciye. Uluslararası gastronomi birlikleri, şefler, okullar, birçok kurumun desteklediği ilk gastronomi buluşması" dedi.
Artık yeme-içme kültürünün dünyada çok önemli bir trend olduğunu belirten Vali Karaloğlu, bütün ülkelerin kendi kültürlerinin ana taşıyıcı unsurlarından bir tanesi olan yeme-içme kültürünü diğer ülkelere ihraç etmenin derdinde olduğunu söyledi. Yeme-içme kültürü bakımından dünyada en zengin coğrafyada olduğumuza işaret eden Karaloğlu, “Anadolu coğrafyası binlerce yıldır, yüzlerce medeniyete ev sahipliği yapmış. Her medeniyetin yeme-içme kültürü olarak bu topraklara miras bıraktığı gelenekler var. Biz şu anda bu toprakların sahibiyiz ve bırakılan bütün yeme-içme kültürlerinin de mirasçısıyız. Biz hepsini bugün miks ederek kullanıyoruz. Bir taraftan Orta Asya'dan taşıdığımız yeme-içme alışkanlıklarımız var, bir taraftan gelip bulduğumuz alışkanlıklar var. Onun için bizim mutfağımız dünyanın en zengin mutfağı" diye konuştu.
Dünyanın en zengin mutfağına sahip olmamıza rağmen bunu daha ürüne dönüştürüp, pazara çıkaramadığımızı dile getiren Karaloğlu, “Döner, kebap, baklava, yoğurt gibi birkaç ürünümüz dışında çok fazla markamızla gastronomi dünyasında yokuz, dünya mutfağında yokuz. Bu ve benzeri etkinliklerle kendi yeme-içme kültürümüzü ürüne dönüştürüp dünyaya pazarlamamız lazım. Yeme-içme kültürümüz üzerinden artık para kazanmayı da öğrenmemiz lazım" dedi.
İnsanların sadece yeme içme kültürümüzü görmek, lezzetlerimizi tatmak için Anadolu'ya, Türkiye'ye gelmesi gerektiğini belirten Karaloğlu, "İşte bunun yolu da bu ve benzeri etkinlikler. Antalya da Akdeniz'in çok önemli bir destinasyonu. Yeme içme kültürü bakımından Akdeniz çok zengin. Antalya bunun hepsini barındırıyor. Girit'ten, Rodos'tan, Anadolu'nun her coğrafyasından gelen insanlar kendi yeme-içme kültürünü buraya taşıdığı için Antalya'da Türkiye'nin yeme-içme fotoğrafı, harmonisi var. Bunu paketleyip pazarlamamız gerekiyor" diye konuştu.
Gastro Antalya'nın düzenleyicisi Karma Etkinlik Yönetimi sahibi Savaş Yalaz, bu sene ilki yapılan Gastro Antalya'nın, gastronominin yıldızlarının buluşmasını sağladığını söyledi. Yalaz, “Bir salonumuzda uluslararası 800 yarışmacının akredite olduğu bir organizasyon, diğer salonda da akademik oturumlar gerçekleşecek. Bu senenin teması narenciye. Uluslararası gastronomi birlikleri, şefler, okullar, birçok kurumun desteklediği ilk gastronomi buluşması" dedi.